

Bilim çok gelişti. İnsanoğlu sadece insanlar üzerinde değil, diğer bir çok canlı üzerinde bir takım deneyler ve gözlemler yaparak bilimin gelişmesini sağlıyor. Bu yazım son zamanlarda bu konuda popüler bir örnek olan ‘uzayda yetişen meyve sinekleri’ hakkında olacak.
İnsanoğlunun ilk çağlardan günümüze gelen merak duygusu bizi bilimin büyülü dünyasına girmeye itti. Şüphesiz bu itekleme bizi hayal bile edemeyeceğimiz bir noktaya getirdi. Bu sayede değil dünyamız, yukarımızda yani uzayda da neler olduğunu öğrenmeye çalıştık. İşte bu çalışmalarımızdan bir tanesi de uzayda yetiştirdiğimiz meyve sinekleridir.
Meyve sineklerinin üzeri genellikle çeşitli renklerle örtülü derilerle kaplıdır. Bunu hepimiz biliyoruz. Peki ya dış uzaya gönderdiğimiz zaman ne olur? İşte bunun cevabını birazdan hep birlikte öğreneceğiz. Uzayda yetiştirdiğimiz bu sinekler Dünya’da kalan sineklere oranla daha hızlı ölüyorlar. Çünkü uzayda bağışıklık sistemleri çöküntüye uğrayarak çok hassas, dayanıksız ve kırılgan oluyorlar.
ABD’de bir grup meraklı enstitü çalışanı bu deneyleri yapıyor ve sonuçlarını inceliyorlar. İlk olarak bakıldığında yani dışardan ilk gözlemlerinde Dünya’da kalan meyve sineklerinin üzeri yine renkli ancak uzayda yetiştirilip Dünya’ya geri getirilen meyve sineklerinin üzerinin beyaz renkli olduğunu görüyorlar. Bu beyaz renkli gördükleri şey mantarlardı. Yani üzerleri mantarlanmıştı. Bunun biyolojik olarak sebeplerini araştırmak isteyen bu grup bu sinekleri labarotuvara getiriyor. Daha önceden astronotların açıklamalarını biliyoruz. Uzay bağışıklık gücünü azaltıyor. Bu grup bu sonucu hücresel düzeyde incelemek istiyor.
Bu deney için getirdikleri meyve sineklerinin hepsine ilk başta 2 tür bakteri enjekte ediliyor. Daha sonra bu sineklerin bir kısmına yüksek yerçekimli ortam hazırlanıyor ve içine konuyor. Diğer kısmı ise normal yerçekimli ortamda yaşamaya devam ediyor. 12 gün süren bu deneyin sonucunda yüksek yerçekimli ortamda yetişen meyve sineklerinin E.coli bakterisine direnç gösterebildikleri ancak Beauveria bassiana bakterisine karşı kendilerini savunamadıkları gözlemleniyor. Diğer meyve sineklerinin ise her iki bakteriye karşı direnebildikleri açıkça görülüyor.
Daha sonra bu grup, neden yer çekimsiz ortamda yetişen sineklerin Bauveria bassiana bakterisine karşı direnemediklerini incelemek istiyor. Bilim dünyası daha önceden ‘Bazı genler bağışıklık sistemi ile alakalıdır ve bağışıklık sistemini aktive ederler’ açıklamasını yapmıştı. Bu deneyde bağışıklık sistemini aktive eden genin adı ‘Toll’dur.
Bu grup bu deneyden şu sonuca varıyor. Uzayda yetişen meyve sinekleri de Dünya’dakiler gibi Toll genini aktive ediyor ancak yeterli düzeyde aktifleştiremedikleri için bu sinekler bakterilere yenik düşüyor ve üzerleri mantarlanarak beyaz bir renk alıyor. Bu sonuca da ‘ağır immun yetmezliği’ tanısını koyuyorlar.
Bahçelievler Anadolu Lisesi 11. Sınıf öğrencisiyim. Genetik ve Moleküler Biyoloji bölümünü istiyorum. Bu sebeple araştırmalarımı bu yönde yapıyor, yazılarımı da bu yönde yazıyorum.
Son yazdığın yazıya yorum yaptıktan sonra başka yazıların da var mı diye profiline baktım ve bayağı mutlu oldum. Sıra sıra hepsini okuyacağım.
Bilim hakkında yazıyor olmana hayran oldum ama bu yazıda son yazındaki akıcılığı göremedim maalesef. Geçmiş zamanla başlayıp şimdiki zamana geçmen, sona doğru tekrar geçmiş zamana dönmen… Bu yazıyı okurken buna çok takıldım.
Bir de yazı yazarken dikkat etmen gereken ikinci konu ise “cümlelerin hep aynı harfle bitip bitmediği.” Cümlelerin sürekli “şöyledir, böyledir, şöyledir böyledir” gibi sürekli -dir, ya da -yor ekiyle bitmesi yazının akıcılığını çok etkiliyor.
Saygılarımla
Bir de bu bilimsel olaylarda hep meyve sineklerini duyuyorum. Neden acaba?
Bu meyve sineklerinin soyu bilisel olaylara denek olmaktan gidecek… 🙂
Acaba yerçekimi değişikliğinde genlerin işleyişi ve bağışıklığa dair ileri okuma için kaynaklar belirtebilir misiniz? Şimdiden teşekkür ediyorum 🙂