Mavi Kuşak Bilim Okulu
- Enes Kerim Şafak
- gönderildi EğitimYaşam
- 13
Merhabalar. Bu yazımda sizlere Mavi Kuşak Bilim Okulu projesini ve kampını anlatacağım.
Mavi Kuşak Bilim Okulu projesini İstanbul Valiliği yürütüyor. Bu projenin amacı, İstanbul’daki başarılı lise öğrencilerini toplayıp onlara gelecekte kullanabilecekleri çeşitli kazanımlar vermek. Bu sene projenin ikinci senesi ve kamp İTÜ’de yapıldı. Ben de kampa katılmış biri olarak bu yazıyı yazma gereği hissettim. Kampın nasıl olduğundan, tecrübelerimden ve bana neler kattığından bahsedeceğim. Kim bilir, belki bu yazı sayesinde gelecekte yeni arkadaşlarımız da kampa dahil olurlar.
Kampımız sadece 11 günlük fakat çok daha uzun bir vakit geçirmiş gibi hissediyorsunuz. Bu da kampta yaptığınız işlerin çokluğundan ve çeşitliliğinden kaynaklanıyor. Alttaki resimde kamp programını görebilirsiniz. Kamp programında olmasa da akşamki seminerlerden sonra da etkinlikler yaptık. Gitarla şarkılar söylemekten tutun da, skeç yapmaya kadar…
Gördüğünüz gibi kamp programı dopdolu. Şimdi kamp programını başlıklar altında inceleyeceğiz.
Dersler
Programda gördüğünüz gibi sabahları genellikle Fen Bilimleri ve Matematik derslerini görüyoruz. Bu derslerde öğrendiklerimiz okul müfredatımızda yok, bu güzel bir şey. Böylelikle okullarda öğrenemeyeceğimiz sıra dışı konuları kampta öğrenebiliyoruz. (bakınız: Öklid dışı geometriler) Bir de Akıl Oyunları ve Yazılım derslerimiz var. Bütün bu derslerimize giren öğretmenlerimiz alanlarında gayet tecrübeli ve birikimli kimseler. Böylelikle derslerden keyif ve bilgiyle ayrılabiliyorsunuz. Benim şahsi olarak en çok zevk aldığım dersler genellikle Matematik’ti. Çünkü çok eğlenceli ve düşündürücü konular işledik: Asal sayılar, Doğal sayılarda ispat yöntemleri, Sonsuzluk, Problem çözme stratejileri vs.
Unutmadan, dersler 90 dakika aralıksız işleniyor ancak yine de 3-5 dakika mola vermek zorunda kalıyoruz 🙂
Etkinlikler
Kamp programında yer almasa da geceleri genellikle etkinlik yapıyoruz. Kampta herkes 9-10’ar kişilik ekiplere ayrılmış durumda. Her ekip o geceki etkinliğe yönelik gün içinde toplanıp hazırlık yapıyor. Böylelikle takım çalışması yapmış oluyoruz. Eh, şüphesiz bu da hepimizin kazanması gereken bir hüner.
Etkinliklerin ise eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Fıkra anlatmalar, skeç oynamalar, kağıttan uçak yarışmaları, teleskoplarla uzay gözlemleme şenliği ve daha fazlası! Bütün bunlar gecelerimizin neşe kaynağıydı.
Bu fotoğrafı Uzay gözlemimiz sırasında çektik, Parçalı Ay Tutulması.
Seminerler
Seminerlere bu kadar ağırlık verilmesi çok hoşuma gitti. Üstelik seminerlerde değinilen konular gereksiz değil, bilhassa fevkalade önemliydi. Çünkü seminerlerdeki konuların hepsi 21. yüzyılda öğrenmemiz gereken kavramlardan oluşuyordu. Yaratıcılık, iletişim, uzay, yapay zeka, 3 boyutlu yazıcılar, kriptoloji vs.
Her seminerdeki anlatıcılar işlerinin ehliydi. Mesela kriptoloji seminerini TÜBİTAK’ta kriptolojiyle ilgili çalışan adamlar gelip yaptı. Akıl oyunları seminerini de Türk Beyin Takımı kaptanı yaptı.
Geziler
Gezilerin hepsi benim daha önce hiç gitmediğim yerlere yönelikti, bu benim için güzel oldu tabii. Yapılan geziler hem öğrenmeye (Fabrika gezisi, Koç Müzesi, Miniatürk, Enerji Müzesi), hem de eğlenmeye yönelikti (Macera Park, Okçular Tekkesi, Vialand). Bence gezilerde gittiğimiz yerlere önceden gitseydim bile yine de zevk alırdım. Çünkü aynı yere gidiyor olsan da arkadaşlarınla beraber gitmek apayrı bir durum.
Spor
Her sabah kahvaltıdan önce açma-germe hareketleri yapıyoruz. Üstelik spor müsabakaları da yapıyoruz (futbol turnuvası vs.). Aslında gün içinde çoğunlukla spor yapıyor sayılırız çünkü kampüs büyük ve siz hep bir yerden diğer yere yürümek zorundasınız. Haliyle bu da sizi zinde tutuyor.
Ara sıra sürprizler de olabiliyor. Bir keresinde gece saat 03.45’te kalkıp yürüyüş yapmıştık, eğlenceliydi.
Diğer
Öğrencilerin hepsi 9 ve 10. sınıflar diye ikiye ayrılmıştı. 9. sınıfların lideri Ahmet, 10. sınıfların ise Kemal hocamızdı. Bu iki güzel insan yaklaşık 15 senedir izciler ve birbiriyle arkadaşlar. Her türlü olayda bizlere dayanışmayı, takım çalışmasını, koordineyi, saygıyı, sevgiyi ve sorumluluğu öğretmeye çalıştılar. Bence gayet de başarılı oldular. İşte bu kampın en sevdiğim yönlerinden birisi size bu tür kazanımları da vermesi.
Sorumluluk mesela! Kamptayken bir gün gece vakti ansızın bir aksiliği fark ederim. Nedir sizce bu? Ertesi güne giyecek hiçbir giysimin olmayışı. Ardından gecenin bir yarısı çamaşırlarımı yıkamak, bitmesini beklemek, sonra kurutmak, sabah kurutmadan aldıktan sonra nihayet giyebileceğim giysimin olması… Bu ve bunun gibi birçok eğlenceli anım bana hep bir şeyler kattı.
Sözlerimi bitirmeden önce bu kampta görev almış bütün öğretmenlerime, İTÜ’lü abilere ve özellikle Hakan hocama teşekkürlerimi sunuyorum. Her şey sizinle güzeldi.
Sağlıcakla kalın.
Not: Yazı resmi Rahmi Koç Müzesinde çekildi.
https://www.facebook.com/mavikusakkampi/?fref=ts Bu bağlantıdaki sayfadan kamptaki fotoğraflarımızı görebilirsiniz.
Paylaş
Yazar hakkında
Yaklaşık 2 senedir Defter Arkası'nda yazılar yazıyorum. Genellikle deneme ve öykü yazarım; fakat ara sıra bilimsel yazılar da yazıyorum. Bir süredir sosyal bilimler üzerine yoğunlaştığımdan dolayı, yazılarım da bu doğrultuda olmaya başladı. Eğitimime Haydarpaşa Lisesi'nde devam ediyorum.