Türkçesi Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu olan AİDS, HIV adındaki virüsün neden olduğu; kan yolu, cinsel ilişki, anneden bebeğe doğum sırasında veya emzirme yoluyla bulaşan bir hastalıktır. HIV virüsü, vücuda girdiğinde hastalığa karşı direnç göstermemizi sağlayan bağışıklık sistemimizi zayıflatır. Böylece başka hastalıklara yakalanmamız çok kolaylaşır ve en basit bir soğuk algınlığına bile vücudumuz direnç gösteremez. Vücudunuzda HIV virüsü olması AIDS olduğunuz anlamına gelmez. AIDS bulaşıp bulaşmadığı sadece yapılan kan testi ile anlaşılabilir.
İlk olarak 1981 yılında ABD’de ortaya çıkan bu hastalık, keşfinden hemen sonra hızla yayılarak; erkek, çocuk, siyah, beyaz, Latin, Asyalı, zengin, fakir demeden birçok insanın ölümüne neden olmuştur. Ülkemizde 1985 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır. Ülkemizde, Sağlık Bakanlığının 2014 verilerine göre, 8000’ e yakın hastanın olduğu saptanmıştır. En çok; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi büyük ve turistik yerlerde görülmektedir. Bunun en büyük sebebi de korunmasız cinsel ilişkidir. Hastalığa yakalananların yaklaşık üçte biri kadındır. Ülkemizde heteroseksüel erkeklerde çok görülse de homoseksüel ve biseksüel erkekler, madde bağımlısı kişiler ve hemofili hastalarında da bir hayli fazla görülür. Bir grup hastada ise hastalığın bulaşma nedeni bilinmemektedir. Günümüze kadar dünyada AIDS’ten 225.000 kişinin öldüğü kaydedilmiştir.
İnsan vücudu bir defa HIV virüsü ile enfekte olmuşsa artık bu virüsün hiçbir şekilde yok edilmesi ya da vücuttan atılması mümkün değildir. Fakat, virüsün etkilerine engel olmak için bir takım ilaçlar geliştirilmiştir. Bunlardan ilki ve ençok bilineni AZT (Zidovudine) adı verilen ilaçtır. Bu ilaç virüsün çoğalmasını engellemektedir. AZT, AIDS’e sebep olan HIV virüsünün meydana getirdiği belirtilerin görünmesini engellemekte ve AIDS hastasının yaşamının belli bir süre uzamasını ve daha kaliteli bir yaşam sürmesini sağlamaktadır.
AIDS’ e yol açan HIV virüsü bulaştıktan sonra, virüs çoğalarak bağışıklık sistemini yenmekte AIDS hastalığının belirtilerinin görülmesine neden olmaktadır. Ortalama bulaş olduktan 2-6 hafta sonrasında ilk belirtiler HIV virüsü bulaşan kişide görülebilmektedir. Yaygın kullanımda HIV ile ilgili tüm hastalıklar genel olarak AIDS ile anılmakta ise de aslında HIV virüsü bulaştıktan sonra geçirilen tüm dönemler HIV enfeksiyonu, bunun son basamağında AIDS evresidir. Bu dönemde bağışıklık zayıflığı iyice belirgin hale gelir. AIDS Belirtilerinin başlaması CD4 hücrelerinin yıkıma uğradığı anlamına gelir. Genel olarak bu zaman zarfı ortalama sekiz ila on yıl arasında olmaktadır. Bu süre bazı kişilerde daha da uzun olabilmektedir.
Ülkemizde de AIDS vaka ve taşıyıcılarının büyük bir çoğunluğunda cinsel ilişki yoluyla bulaştığı kesin olarak belirlenmiştir. Bu yolla bulaşmanın engellenmesinde tek çözüm; herkesin “Güvenli Cinsel Davranışlar”ı benimsemesidir. Bunun için her iki eş karşılıklı tek eşlilik davranışı içerisinde olmalıdır. Bunun yanında cinsel ilişki ile bulaşmanın önlenmesinde bugün için bilinen yolun, ilişkilerde kondom kullanılması olduğu daima akılda tutulmalıdır. Kucaklama, okşama, sarılma, zedeleyici olmayan öpüşmeler ile AIDS bulaşmaz.