Merhaba sevgili okur,
Bugün sizlere çok sevdiğim yazarlardan biri olan Kafka’nın Babaya Mektup kitabını yorumlayacağım. Keyifli okumalar.
Yazarımızın bu kitabını okumadan önce gerçekten nasıl bir kitap olduğunu merak ediyordum. Babaya Mektup kitabının adını duymama rağmen bir türlü kitabı okuma fırsatı bulamamıştım çünkü. Ayrıntılı bir şekilde yazmadan önce söylemeliyim ki kitap hayallerimdeki gibi çıkmadı. Daha önce Franz Kafka’nın başka kitaplarını okumadığım için bu kitapta daha kısa cümleler görmeyi beklerdim. İlgimi çeken şey ise yazarın hiç ara vermeden neredeyse sekiz satırlık cümleler yazabilmesi. İnsan cümlenin sonunu getirene kadar başını unutuyor diyebilirim. Yani anlayacağınız, eğer bu kitabın altında yatan anlamları görmek istiyorsanız, Kafka’nın bu muhteşem eserini bir oturuşta okumalısınız.
Gelelim kitabın içeriğine. 1919’da tatil için gittiği Schelensen adlı bir kentte Julie Wohryzek adında bir kadınla tanışır ve nişanlanır. Kafka evlenmek istediğini ailesine söyler. Babası, daha önce de nişanlanıp evlenemeyen Franz’ın bu isteğine karşı çıkar. Babasının her zaman baskıcı bir insan olduğunu düşünen yazar bu mektubu babasına ithaf en yazar. Hangimiz babasına 68 sayfa boyunca roman niteliğinde bir mektup yazar ki? Kafka yazmış. İşte bence bu olay kitabı ilginçleştiriyor. Küçüklüğünden, gençliğinden hatta büyüdüğünde bile babasının duvarlarının nasıl özgürlüğünü sınırlandırdığını anlatıyor Kafka bize. Evlenme isteğine karşı çıkılması da onu çok üzüyor. Derdini sözlü ifade edemeyen Kafka, bu mektubu yazıyor ve bir kenara koyuyor. Kitabın içinde ekler ve önsöz bölümleri de var. Kafka’nın babası da ayrıntılı bir şekilde kitapta anlatılmış. Kitabı ilginçleştiren bir yanı da Kafka’nın bu kitabı yayımlamak istememesi. Hayatın cilvelerine daha fazla dayanamamış olacak ki yazarımız, 41 yaşında yakalandığı veremi yenemeyerek daha genç sayılabilecekken ölmüş. Peki bu kitabı kim yayımladı? Okuru meraklandırmak adına ve bu kitabı okumak isteyenlerin çıkarına bu merak dolu sorunun cevabını veremeyeceğim. Kitabın sunuş bölümünde cevabı bulunca rahatlayacaksınız zaten J cümleleri uzun uzun yazan, kitabının içine derin anlamlar yükleyen, okurken düşündüren bu yazarın kitabı bence kütüphanenizde yer almalı.
Kanuni Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi. Defter Arkası'nda 1 senedir yazıyor; durum hikâyeleri, denemeler ve kitap incelemeleri yazmayı çok sever!